Kayıtlar

durgunluk

 Hayatta kişi neyden mahrumsa ona saplantılı hale geliyor. Kendimi seven bir ailem ve arkadaşlarım olmasa hayatımın geri kalanını kendimi aslında bunları hakkettiğime dair ikna ederek geçirirdim, ama bunları elde etmek için hiçbir şey yapmam gerekmedi, uyandım ve varlardı. Romantik sevgi buna dahil olmadığı için sorun yaşadığım nokta bu oldu ama pes etmenin ve akışa bırakmanın beni getirdiği durgun sulardan şuanlık memnunum. Bişeyler anlamlarını yitirdi diyip durdum ama belki de sadece perde arkasını görmüş olmanın verdiği hayal kırıklığıydı benimki ve şimdi geçti. Evet tatsız ama ne yapayım yani.  Yaşamımızdaki tüm ilişkilerimize belli bir miktar rollenme hep dahil. Romantik ilişkide olduğumuz bi insanın ilişki biter bitmez sanki bambaşka bir insana dönüşmüş gibi gelmesi bu yüzden. Rol yapmanın bırakılması. Terkedeni suçlasa da terkedilen de aslında aynı dinamiğin içinde ve tek suçu daha erken pes etmemek. Bir insanla istersen sadece birkaç ay görüş istersen 10 sene evli kal,...

YENİLGİ

hiçbir zaman bu kadar yenilmiş ve bunu kabullenmiş hissetmemiştim. standartlarını adım adım aşağıya çekmesine rağmen ona bile sahip olamayan ben... "olamayacağı belliydi ama bıraksaydı biraz daha mutlu olsaydım". bir insan kandırılmış olmayı arzu eder mi? kendime acımaktan bana anlatılan hiçbir şeye üzülemiyorum. sonunda para kazanmaya başladıktan sonra aldığım pahalı suluboya kağıtların yüzüne nasıl bakmadıysam, yurt dışından aldığım boyalara elimi birkaç defadan fazla kez sürmediysem, istediğim yoldaşa da eninde sonunda ulaşırsam eğer, hevesimin çoktan beni terk edip gitmesinden de korkuyorum. etrafımdaki insanlar günden güne yitip giden anlamlarından yakınırken, ona çok kısa sahip olan kendime bakıp üzülüyorum. ama benim hikayem başlamamıştı bile, şimdi sizinki sonlanırken ben nasıl konum almalıyım? herşey bu noktaya gelecekti madem, ben en sonunda razı olan olacaktım, bunca zaman direnmem niyeydi? çok derin bir pişmanlık içindeyim ve o kadar takatim yok ki, hava yastığım ...

YETER

 Sevildiğinden emin olma duygusunun verdiği güveni ve gücü unutmamaya çalışıyorum. Olur da bir gün tekrar bunu yaşarsam yoksunluğun ve çaresizliğini ve çıkmazını unutmamaya çalışacağım ki şımarmayayım. Kaybettiğim şeyin ne kadar değerli olduğunun farkında olmamın çok önemli bişey olduğunu, anlamsızca bişeyler yaşayamıyor olmamın beni şanslı biri yaptığını söyleyen terapistimi bırakacağım. Önemliyse ne yapayım? Şanslı olmak böyle bir his mi? Bok gibiymiş. Karşımda net bir kötü olsa elimde net bir silah yapmam gereken net bir hareket... Öyle bi tablo olsa ki dışardan bakan biri yapılması gereken hakkında soru işareti bile duymasa. Ben neyi nerede arayacağımı şaşırdım. Sabır mı boşa vakit geçirme mi? Kendimi buluyor muyum ziyan mı ediyorum? Kabullenme ve öfke dalgalar halinde varlıklarını hissettirmeye devam ediyorlar. Suçluyacak biri olsa ne olmasa ne. Acımı eşit hissetmeyen herkese yani herkese dargınım. Bıktım.

KARMAŞA

 Önceden boynuna dolanarak seni yukarda tutan ip, eline aldığın an avuç içlerini yakarsa ve sen aşağı doğru hızla kaymaya başlarsan ne yapmalısın? Sen cevapları buldukça sorular artıyorsa, cevapları olan sorularının miktarına bakıp sevinmeli misin yoksa cevapsız soru oranının çokluğuna bakarak üzülmeli mi? Eskiye göre nasıl bir konumda olduğumu kestiremiyorum. Birtakım öfkeler kayboldu, yenileri ortaya çıktı. Suçlayan işaret parmağım ayna dahil her yerde gezindi, ben yine sıfır noktasındayım. Verilemeyenler, alınamayanlar, hangisi daha vahim bir konuma sokuyor beni? İçimdeki sevilme, değer görme, el üstünde tutulma, kıyılamama istekleri zaman geçtikçe tozlu bir kabullenmeyle eski ağırlıklarını yitirmiş olsalar da, sevmek, değer vermek, tutup kaldırmak, şımartmak isteyen tarafıma nasıl ket vuracağımı hala öğrenemedim. Bu başıboş enerjiyle ne yapmam gerekiyor? Yuları peşi sürüklenen rotasız bir at gibi hissediyorum kendimi, belli ki bir şeyler oluyor ama ben ne olduğunu anlayamıyorum...

KABULLENME VE SÜRECİN TAMAMLANMASI

 onu ilk başta neden sevmiş olduğumu hatırladığımda ve hala sevmediğimden emin olduğumda sürecim tamamlandı vicdanı onunla uğraşan ve doğru şeyi yapmaya çalışan biri  her ne kadar her zaman beceremese ve süreçte bana zarar vermiş olsa da verdiği zararı toparlamaya çalıştı, beni tam olarak anlamasa da sezmeye ve farkında olduğu yanlışlarını dile getirmeye çalıştı, defalarca özür diledi ve ben de sonunda yaptıklarını kötü niyete değil, beceriksizliğinden yaptığına ikna oldum sonunda, şahsımın yaşadığı bu şeyi şahsi algılamamaya çalıştım ve işe yaradı. bencilliği tabi ki var ama karakter eksiklerinden kaynaklanıyor, büyürken uğraşırsa belki düzelir yüzleşmeden, duygulardan, tüm zorluklardan kaçmayı da seçebilir, kalan kısım onun kendi yolculuğu bıraktım ve gitti, ben de huzura erdim. kendimi ve neleri istediğimi daha iyi biliyorum artık özlemini sabırsızca çektiğim bu şeyin onun şahsından bağımsız bir özle olma, derin bağ kurma ve yoldaş olma ihtiyacı olduğunu biliyorum  uma...

BAŞKA BİR ŞEYE İHTİYAÇ DUYMAMA HİSSİ

      bugün internette gezerken iki kız arkadaşın (ya da sevgilinin) çektiği bi akımla karşılaştım. kendileri aynı hareketi yaparken arkadaki şehir manzaralarının değiştiği o akım. aklıma kendi yurt dışı seyahatimde nasıl da yanımda başka birinin (eski sevgilimin) olmasını isteyişim geldi. sonra o iki kızın yerine kendimi ve üniversite yıllarındaki en yakın arkadaşım olan şebnemi koydum ve manzara benim için tamamlandı. yanımdaki yine bi kızdı ama ben tablonun değişmesini istemiyordum. başka böyle kim var diye düşündüm ve  bu sefer lisedeki en yakın arkadaşım olan betülü koydum, manzara yine tamamdı.      bu iki kız arakdaşımı diğerlerinden ayıran yönleri düşündüm. ikisinin de iç dünyaları zengin, bana farketmediğim şeyleri farkettiren insanlardı. ikisi de hangi konuyu açmış olursam olayım anlattıklarımı tam anlamıyla anlıyorlardı. bana samimi bi kalple ve sadece iyiliğimi düşünerek yaklaşıyorlardı. sonra geçmişi hatırladım. "bazı kız arkadaşlarım...