YENİLGİ

hiçbir zaman bu kadar yenilmiş ve bunu kabullenmiş hissetmemiştim. standartlarını adım adım aşağıya çekmesine rağmen ona bile sahip olamayan ben... "olamayacağı belliydi ama bıraksaydı biraz daha mutlu olsaydım". bir insan kandırılmış olmayı arzu eder mi? kendime acımaktan bana anlatılan hiçbir şeye üzülemiyorum. sonunda para kazanmaya başladıktan sonra aldığım pahalı suluboya kağıtların yüzüne nasıl bakmadıysam, yurt dışından aldığım boyalara elimi birkaç defadan fazla kez sürmediysem, istediğim yoldaşa da eninde sonunda ulaşırsam eğer, hevesimin çoktan beni terk edip gitmesinden de korkuyorum. etrafımdaki insanlar günden güne yitip giden anlamlarından yakınırken, ona çok kısa sahip olan kendime bakıp üzülüyorum. ama benim hikayem başlamamıştı bile, şimdi sizinki sonlanırken ben nasıl konum almalıyım? herşey bu noktaya gelecekti madem, ben en sonunda razı olan olacaktım, bunca zaman direnmem niyeydi? çok derin bir pişmanlık içindeyim ve o kadar takatim yok ki, hava yastığım olan öfke bile devre dışı. kendimi soğuk bir asfaltın ortasında kayıp, ezilmiş ve yarınsız hissediyorum. yapalım bakalım bişeyler, hiç elde edemediğim o şeyin yerine geçicek birşey bulabilecek miyim? hani içimizdeki savaşı bizim beslediğimiz taraf kazanacaktı?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YETER

durgunluk